DAVRANIŞ BOZUKLUĞU
Başta çocuklar olmak üzere pek çok kişide görünen davranış bozukluğu, toplumun genel bir sorunu olarak tanımlanmaktadır. Alt temelinde psikolojik sorunlar yatan bu rahatsızlık, kişinin sosyal ve aile yaşantısını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca gelişim çağında görülen ve çözüm alınmadığı taktirde büyük sorunlara yol açan davranış bozukluğu rahatsızlığı, iletişim kurma noktasında da ciddi engeller teşkil etmektedir. Toplum içerisinde dışlanma, içine kapanma ve bedensel gelişim gibi nedenlerden dolayı oluşan davranış bozukluğu öfke kontrolü noktasında da oldukça olumsuz bir sonuç çıkarmaktadır.
12 yaşından önce inatçı bir kimliğe bürünen çocuklarda yaşanan davranış bozukluğu, karşıt olma ve karşı gelme olarak iki evrede incelenmektedir. Bu gibi çocuklarda okuldan kaçma, eve geç gelme ve söz dinlememe gibi tepkiler ile karşılaşılmaktadır. Özellikle çocuğun ergenlik dönemine girmesi ile birlikte daha da ilerleyen davranış bozukluğu rahatsızlığı, mağazadan hırsızlık yapma ve dolandırıcılık gibi büyük vakalar ile karşılaşılmasına neden olur. Birçok ailenin korktuğu evrelerden biri olan ve söz konusu rahatsızlığın en büyük kademesi olarak bilinen saldırganlıklar, zorbalık ve fiziksel kavgalar, ciddi sorunları da beraberinde getirir.
Bir çocuğun ergenlik döneminde olumsuz davranışlar sergilemesi, davranış bozukluğuna işaret olmamaktadır. Ancak ilerleyen yaşlarda aşırı sinir ve öfke, hastalığın en büyük belirtilerinden biridir. Psikoterapist Müge Serez’e göre davranış bozukluğu sorunu yaşayan çocukların alanında uzman bir psikoloğa veya terapiste götürülmesi gerekir. Ayrıca eğitim hayatına kadar devam eden söz konusu rahatsızlık, ilerleyen yaşlarda tedavisi mümkün olmayan sorunları da beraberinde getirebilir. Alanında profesyonelliği yakalamış olan psikoterapist Müge Serez, konu hakkında Amerika Birleşik Devletlerinde detaylı araştırmalar yapmıştır. Bu sayede uygun tedavi yöntemleri ile birçok hastayı da yaşamış olduğu sorunlardan kurtarmıştır.